İsrail’in 7 Ekim’i bahane ederek giriştiği soykırımda ölü sayısı sekiz ayda çoğu kadın ve çocuk 40 bini geçti. 80 binin üzerinde yaralı var. Yaklaşık 9 aydır Filistin coğrafyasında yaşayan her türlü canlı, yaşama alanı, doğa topyekun olarak tehdit altında. Batı’nın ileri kapitalist ülkeleri tarihin bu en kanlı katliamlarından birinin yaşanmasına seyirci kaldıkları gibi ateşkes çağrılarını, akıl almaz biçimde, sürekli olarak engelliyorlar; halkların barış talebini gördükleri her yerde hiddetle bastırmaya çalışıyorlar. Oxfam’ın bu yılın başında yayımladığı bir rapor, Gazze’deki günlük ölüm oranının 21. yüzyılın diğer tüm büyük çatışmalarından daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor. Kuruluşun Ortadoğu direktörü Sally Abi Khalil “İsrail’in Gazze’ye uyguladığı zulmün boyutu ve vahşeti tam anlamıyla şok edici. Gazze halkı aylardır cehennemi yaşıyor” diyor.
Bilindiği gibi bir süredir İsrail’in Gazze’nin güneyindeki Refah kentine yönelik bir saldırı başlatacağı yönünde endişeli bir bekleyiş vardı. Nitekim korkulan oldu. İsrail’deki apartheid rejimi, geçtiğimiz Pazar gecesi, Gazze nüfusunun yarısının sıkışıp kaldığı Refah’taki bir mülteci kampını bombaladı. Çoğunluğu çocuk ve bebeklerden oluşan en az 45 kişiyi katletti. Korkunç görüntüler tüm dünyada bir defa daha infial yarattı. Katliamın Refah’taki Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA) tesislerinin hemen yanı başında gerçekleşmiş olması ise İsrail’in sınır tanımazlığı ve uluslararası kurumların etkisizliğini bir defa daha gösterdi.
“Ya sosyalizm ya barbarlık” sloganının işaret ettiği barbarlığın hem de en alçakça biçimiyle karşı karşıyayız. Bugün Filistin’i yakan saldırganlığın, dünyanın tüm halklarını, hepimizi her an tehdit ettiğinin gayet farkındayız.
Praksis Dergisi olarak aylardır katledilen her Filistinli için zafer çığlıklarıyla kendinden geçen adeta kolektif olarak çığırından çıkmış İsrail hâkim sınıflarını ve dünyanın her yerinde siyasette, iş dünyası ve medyada Siyonistlerin faşist imha projesini doğrudan veya dolaylı olarak destekleyen tüm kişi ve kurumları lanetliyoruz. Elbette bütün tehditlere rağmen bu korkunç insanlık suçlarına ortak olmayan ve cesaretle meydanları doldurarak Filistin halkıyla dayanışma sergileyen Siyonizm-karşıtı muhalif İsraillilere ve diaspora Yahudilerine ise selam olsun! Filistin halkına yaşatılan katliamlar ve tecrit politikaları karşısında susmayan herkese selam olsun!
Praksis olarak bizler de Filistin halkının yanındayız. Yaşasın halkların kardeşliği!
PRAKSİS DERGİSİ YAYIN KURULU
Bu yazı için gösterilecek etiket bulunmamaktadır.
This website is my inhalation, very superb style and perfect subject matter.