Praksis Güncel

güncel tartışma platformu

Devlet biçimi değişikliği işareti

Bu içeriği paylaş:

Türkiye’de devlet krizi olarak tarif etmenin ötesine geçmemiz gereken bir hukuk krizi yaşanıyor. Çünkü devletin çeşitli kanatları birbirlerine girip büyük tasfiyelere kalkışabiliyorlar. Türkiye’de uzun süreli bir iktidar ortağının terör örgütü olarak ilan edilmesinin üzerinden çok geçmedi.

Yargıtay 3. Ceza Dairesinin Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay hakkındaki kararını gerekçe göstererek yargısal aktivizm söylemi tutturarak AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunması daha önce eşi görülmedik bir karmaşa yarattı.

Bu karar, esasında kararları bağlayıcı olan ancak kendisi bir özgürlükler savunucusu olmaktan ziyade çeşitli gruplar arasında bir denge mekanizması işlevi görmeye soyunmuş bulunan AYM’nin nihai olarak kapatılmasının ilk adımı olabilir. Ülkenin otoriter, kimilerine göre istisnai bir karakter taşıyan devlet biçiminde bir değişim emaresi olarak okunabilir.

 

İlk değil ancak farklı ve dahası var

Türkiye’de 2014’ten bu yana anayasa çeşitli kereler askıya alındı. Cumhurbaşkanı’nın 2014’te partili kimliğini bir süre korumasından, 2016’da ilan edilen OHAL kapsamındaki düzenlemeler ve KHK’lere kadar pek çok örnek bu bağlamda sıralanabilir. Ancak bu askıya almalar sürekli olarak anayasal kurumları işaret ederek ve anayasal bir kılıf uydurularak gerçekleştirildi.

Şimdi ise Yargıtay, hukuki kılıfın uydurulmasının mümkün olmadığı bir suç işliyor ve hukukçuların çok sevdiği tabirle “anayasal düzen”i ortadan kaldırmaya girişiyor.

Bu hamle Erdoğan yönetiminin bir kanadında devam eden anayasa hazırlığı ve iktidarı paylaşan MHP’nin AYM’nin kapatılması yönündeki açıklamaları ile örtüşüyor. Ancak dahası var.

Bu hamle devletin vatandaş ve piyasa ile kurduğu ilişkinin niteliğinin değişmesi yönünde yaklaşık 10 yıldır devam eden arayışla da örtüşüyor ve onu tamamlıyor. Yargıtay’ın 3. Ceza Dairesinin hamlesinin devamında AYM üyelerinin çeşitli yaptırımlara maruz kalması değil mesele. Zaman zaman askıdan indirilen ve hukuk dışılığın kabulü için başvurularak farklı yorumlanan anayasanın açık maddelerinin tamamen göz ardı edilmesi. Devletin vatandaş ile kurduğu ilişkinin yapısal değişimi.

 

Devlet biçimi değişimi nihayete erebilir

Bu değişim, uzun yıllardır devam eden tartışmaların da sonlanmasını getirir. İktisadi anlamda neoliberal oyun kitabına göre davranmayan ancak küresel bağımlılık ilişkileri içinde çalkantılar sonrasında tekrar temel önlemlere sarılan (yüksek faiz, sıkı para politikası ve kemer sıkma vb.) Erdoğan yönetiminin 2024 yerel seçimleri sonrasında yön değiştirmesi ile birleşerek devlet biçimi değişimini nihayete erdirebilir. Tekrar ihracat artışı, düşük faiz ve stratejik sektörler öncelikli kılınarak kredi genişlemesi ile birleşen (devlet – piyasa ayağı), vatandaşın yeni bir anayasa ile korunduğu iddiası ve pratiğine dayanan (esasında yarım yamalak kalmış duran “anayasal düzen”in ortadan kalktığı) çeşitli uluslararası anlaşmaların da askıya alındığı (devlet – vatandaş ayağı) yeni bir devlet biçimi.

Türkiye’nin devlet biçimi 43 yıldır neoliberal otoriter. Son 10 yıldır ise neoliberal teriminin yanına sıfatlar eklemek, otoriter teriminin altını ise faşizmi çağrıştıran örneklerle doldurmak zorundaydık. Türkiye’nin siyasal rejiminin değişimi sürecinde (2007-2018 arası devam eden başkanlığa geçiş süreci ve devlet ile lider özdeşliği inşası) gördüğümüz kavramsal karmaşa devlet biçimi tarifini içinden çıkılması güç hale getirmişti. Belki daha açık ve daha sade bir devlet biçimi tarifi yapabilir hale gelebiliriz. Ancak bu kolaylık, emek ve hak mücadelesi açısından eşi görülmedik bir zorluğu da simgeleyebilir.

 

 

Fotoğraf: Creative Commons

Ali Rıza Güngen

Siyaset Bilimci, araştırmacı ve çevirmen. Borç yönetimi, finansallaşma, Türkiye siyaseti, devlet bankaları ve küresel Güney alanlarında araştırmalarda bulunuyor. 2013 yılında Türk Sosyal Bilimler Derneği’nin Genç Sosyal Bilimci ödülüne ve Behice Boran Özel Ödülü’ne layık görüldü. Türkiye'de üniversitelerde çalışması yasaklandığı için Kanada'da okutman ve araştırmacı olarak çalışıyor.