Praksis Güncel

güncel tartışma platformu

ABD askeri–sanayi kompleksinde büyük teknoloji şirketlerinin genişleyen rolü

Amazon ve havacılık firması Blue Origin'in kurucusu Jeff Bezos, 25 Ekim 2017 tarihinde El Segundo, Kaliforniya'da ABD Hava Kuvvetleri Tuğgenerali Phillip Garrant ile konuşuyor. (Fotoğraf: USAF/Sarah Corrice)
Bu içeriği paylaş:

17 Nisan’da yayınlanan bir rapora göre, ABD askeri-sanayi kompleksinin merkezi son on yılda Washington, D.C. metropolitan bölgesinden Kuzey Kaliforniya’ya kayıyor ve bu kayma yapay zekâ tabanlı sistemlerin yükselişiyle hızlanıyor.

Büyük Teknoloji ve Silikon Vadisi Askeri- Sanayi Kompleksini Nasıl Dönüştürüyor başlıklı rapor, San José Eyalet Üniversitesi’nde kültürel antropoloji profesörü olan Roberto J. González tarafından Brown Üniversitesi Watson Uluslararası ve Kamu İşleri Enstitüsü’ndeki Savaşın Maliyetleri Projesi için hazırlandı.

Rapor, yapay zekâ destekli ölümcül otomatik silah sistemlerinin ya da katil robotların tartışmalı yükselişinin; Gazze‘den Ukrayna‘ya savaş alanlarında yapay zekâya giderek daha fazla bel bağlanmasının ve şirketlerinin ürün ve hizmetlerinin savaş suçları işlemek ya da bu suçları mümkün kılmak için kullanılmasına karşı çıkan teknoloji çalışanlarının giderek büyüyen tepkisinin gölgesinde yayımlandı.

González, “Pentagon’un 886 milyar dolarlık bütçesinin büyük bir kısmı konvansiyonel silah sistemlerine harcanıyor ve Lockheed Martin, RTX, Northrop Grumman, General Dynamics, Boeing ve BAE Systems gibi köklü savunma devlerine gidiyor. Ancak yine de büyük teknoloji şirketleri, risk sermayesi ve özel sermaye şirketlerinin zorunlulukları tarafından yönlendirilen yeni bir ekonomi politik ortaya çıkmakta” diye yazıyor.

“Savunma Bakanlığı yetkilileri yapay zekâ destekli sistemleri ve güvenli bulut bilişim hizmetlerini benimsemeye çalışırken, Microsoft, Amazon, Google ve Oracle ile milyarlarca dolarlık büyük sözleşmeler imzalandı.” diye ekliyor. “Pentagon aynı zamanda, mevcut pazarları ‘’altüst etmek‘’ ve ‘’hızlı hareket edip bir şeyleri değiştirmek‘’ isteyen daha küçük savunma teknolojisi girişimleri için finansmanı artırdı.”

Rapor, “Microsoft, Amazon ve Google gibi devasa teknoloji firmaları ile risk sermayesi şirketleri tarafından desteklenen yüzlerce küçük, halka arz öncesi startup şirketinin birleşiminden oluşan” yeni bir milyar dolarlık askeri yükleniciler sınıfının yükselişine dikkat çekiyor.

González, “Ukrayna ve Gazze‘de insansız hava araçları ve yapay zeka destekli silah sistemlerinin kullanılması ve Çin ile korkulan yapay zeka silahlanma yarışı, Pentagon’un gelişmiş dijital teknolojiye yaptığı yoğun yatırımı körükledi” ifadelerini kullanıyor.

Şeffaflığın olmaması, teknoloji şirketleriyle yapılan en büyük askeri sözleşmelerden bazılarının gerçek değerini gizliyor.

Raporda, “Tahminlere göre ABD ordusu ve istihbarat kurumları 2018-2022 yılları arasında Microsoft, Amazon ve Alphabet’e (Google’ın ana şirketi) en az 28 milyar dolar ödeme yaptı” deniyor. “Bu sözleşmelerin gerçek değeri muhtemelen çok daha yüksektir, çünkü ABD teknoloji şirketleriyle yapılan bilinen en büyük sözleşmelerin çoğu gizlidir ve kamu ihale veri tabanlarından saklanmaktadır.”

González, 2018 ve 2022 yılları arasında büyük teknoloji firmalarıyla yapılan en büyük beş askeri sözleşmenin “toplamda en az 53 milyar dolarlık sözleşme tavanına sahip olduğunu” ortaya koyuyor.

Rapora göre, “Büyük teknoloji firmaları aynı zamanda, Pentagon’dan ana sözleşmeler alarak inceleme ve analizden kaçabilen, nispeten belirsiz aracılar ya da ‘passthrough’ şirketlerden büyük alt sözleşmeler almaktadır.”

González, uzun yıllara yayılan hizmet-olarak-yazılım sözleşmelerinin “Pentagon ve CIA’yı özel sektördeki teknik uzmanların bilgisine her zamankinden daha bağımlı hale getirebileceğini” söylüyor.

Orduya bağlı teknoloji şirketleri halka açıldıkça çıkar çatışması riski de artıyor.

Raporda, “Sadece bir örnek olarak, halka açıldığından beri Palantir Technologies’in gelirinin yarısından fazlası federal hükümetten geliyor” deniyor. “Palantir’in ABD Ordusu Özel Operasyonlar Komutanlığı ve Hava Kuvvetleri ile yaptığı son sözleşmelerin değeri 900 milyon dolardan fazla. Palantir hisseleri 2023 yılında %170’ten fazla yükseldi.”

Ayrıca Silikon Vadisi ve Pentagon arasında bir “döner kapı” tehlikesi de mevcut çünkü birçok üst düzey hükümet yetkilisi “kamu hizmetinden emekli olduktan sonra yönetici veya danışman olarak savunma ile ilgili risk sermayesi veya özel sermaye şirketlerine yöneliyor.”

González, “Geleneksel ‘döner kapı’, eski bir savunma yetkilisinin geleneksel silah üreticilerinde yönetici pozisyonunu kabul etmesiyle ilgiliydi; artık daha cazip seçenekler var” diye ifade etmektedir. “En az 50 eski savunma yetkilisi risk sermayesi ve özel sermaye alanında çalışıyor ve mevcut yetkililer ya da Kongre üyeleriyle olan bağlantılarını kullanarak firmalarının yatırım portföylerindeki savunma teknolojisi firmaları lehine düzenlemeler yapılmasını sağlıyorlar.”

“Bunun sonuçları çok önemli: Yeni ‘döner kapı’, erken aşamadaki savunma teknolojisi girişimleri için askeri ve istihbarat kurumlarının sağladığı finansmanı arttıracaktır.”

González, “yapay zekânın etkinliğine ilişkin büyük iddiaların; Çin’in askeri ve teknolojik yeteneklerinin abartılmasının; Amerika’nın dünyanın demokratik toplumlarını koruma yeteneğine ve görevine sahip olduğu fikrinin ve ABD’nin hâkimiyetini korumanın en iyi yolunun kurumsal ihtiyaçlara öncelik veren bir serbest piyasadan geçtiğine dair sarsılmaz bir inancın” da dâhil olduğu “abartılı, yanlış, ideolojik söylemlerin Büyük Teknoloji için sağlanan savunma fonlarını nasıl yönlendirdiğini” anlatıyor.

“Bu yaklaşımlar askeri yapay zekâya olan talebi artırıyor ve teknoloji yöneticileri, risk sermayedarları, düşünce kuruluşu analistleri, akademik araştırmacılar, gazeteciler ve Pentagon liderlerinden oluşan bir ağ tarafından destekleniyor” diye yazıyor.

Son olarak rapor, “agresif Büyük Teknoloji iş modellerinin” silahların geliştirilmesini aceleye getirerek hem askerleri hem de sivilleri tehlikeye atabileceği konusunda uyarıyor.

Raporda, “Silahlı kuvvetler mensupları ve siviller, yeterince test edilmemiş ya da algoritmik olarak kusurlu yapay zekâ destekli teknolojilerden zarar görme tehlikesiyle karşı karşıya” deniyor. “Doğası gereği, risk sermayesi firmaları bir ürünü hızla pazara sunarak ve ardından girişimi satarak ya da halka arz yoluyla ‘nakde çevirerek’ hızlı yatırım getirisi elde etmeye çalışırlar. Bu da risk sermayesi tarafından finanse edilen savunma teknolojisi şirketlerinin hızlı bir şekilde prototip üretme ve ardından yeterli testler yapılmadan üretime geçme baskısı altında olduğu anlamına geliyor.”

 

Yazının orijinali 17 Nisan 2024 tarihinde Common Dreams’de yayımlanmıştır.

Görsel Bilgisi: Amazon ve havacılık firması Blue Origin’in kurucusu Jeff Bezos, 25 Ekim 2017 tarihinde El Segundo, Kaliforniya’da ABD Hava Kuvvetleri Tuğgenerali Phillip Garrant ile konuşuyor. (Fotoğraf: USAF/Sarah Corrice)

Çeviri: M. Gürsan Şenalp

Brett Wilkins
Bu yazı için gösterilecek etiket bulunmamaktadır.