Praksis Güncel

güncel tartışma platformu

Praksis Güncel’le “Merhaba” derken

Bu içeriği paylaş:

Dünya’da ve Türkiye’de kapitalizmin yaldızı altında yarattığı sömürüyü, eşitsizliği ve baskıcı rejimleri görenler, kapitalizmin bir alternatifi olduğunu, Rosa Luxemburg’un şu tarihi sözüyle hatırlıyor ve hatırlamaya devam edecek: “Ya sosyalizm ya barbarlık!”

Bu temel belgiye dayanan çok farklı siyasal görüş ve eğilimlere sahip bilim insanlarının katkısı ile hazırlanan, ulusal ve uluslararası bilimsel/akademik indekslerde taranan bir yayın olan Praksis dergisi 2000 yılından bu yana bilimsel/akademik bir mecra olarak kesintisiz şekilde yayını sürdürüyor. Bir mecra olarak Praksis tarafından üretilen ve artık büyükçe bir toplam oluşturan Praksis makaleleri (ve diğer içerikler) çoğu zaman akademik üslupla kaleme alınmış, uzun ve teorik metinler olarak daha çok insan bilimcilere ve kısmen araştırmacılara hitap edebildi. Üretilen bilimsel bilginin ihtiyacı olan tüm toplum kesimlerine (işçi sınıfının ve toplumsal hareketlerin aktivistlerine, genç kuşaklara, emekçilere ve ezilenlere vd.) çağımızın yaygın iletişim yordamları içinde yeterince yayılamadığından hareket eden Yayın Kurulu’muz, bağımsız bir internet mecrası olarak Praksis Güncel’in yayınının üretilen bilgiye interaktif erişim için daha işlevli olacağını öngördü.

Praksis Güncel, Praksis dergisinden bağımsız, Praksis dergisi Yayın ve Danışma Kurulu yanında, teoriyle pratiği, bilimsel bilgiyle dünyayı değiştirme hedefini, yani bilim-düşünce insanlarının ürettiği bilgiyle konjonktürün bilgisini buluşturmayı dert edinen tarihsel maddeci tüm yazarlara açık bir internet tartışma ve iletişim blogu olarak yayınını sürdürecektir. Böylece, egaliberter (eşitlik ve özgürlük idealini tarih boyunca diri tutan) geleneğe bağlılığını korumakla birlikte düşüncelerini ve üretimlerini yayacak kanallardan yoksun oldukları için başka bazı kanallara yönelmek durumunda kalan ya da yayın yapma motivasyonu körelen akademisyenlere ve araştırmacılara bir üretim, iletişim ve tartışma kanalı açmayı umuyoruz.

Feuerbach Üzerine Tezler’in şu ikisi teori-pratik ilişkisine hâlâ ışık tutuyor:

2’inci Tez: “Nesnel [gegenständliche] hakikatin insan düşüncesine atfedilip atfedilmeyeceği sorunu -bir teori sorunu değil, pratik bir sorundur. İnsan, hakikati, yani düşüncesinin gerçekliğini ve gücünü, bu dünyaya aitliğini [disseitigkeit] pratikte kanıtlamalıdır. Pratikten yalıtılmış düşüncenin gerçekliği ya da gerçeksizliği konusundaki tartışma, tamamıyla skolastik bir sorundur.”

11’inci Tez: “Filozoflar dünyayı yalnızca çeşitli biçimlerde yorumlamışlardır; oysa sorun onu değiştirmektir.”

Editörlerimizin gönderilen yazıları bu iki tez ışığında değerlendireceğini; Praksis Güncel’e katkı sunarak zenginleştirecek tüm Praksis dergisi okur ve yazarlarının yazı ve görüşlerinin bu iki tezin yaşayan örnekleri olacağını umuyoruz.

Praksis Güncel’e katkı sunmak isteyenlere; yazılarını praksisguncel@gmail.com e-posta adresine gönderebileceklerini ve Praksis Güncel’in yerel ya da ulusal bir yayının internet yayını olmayıp, bir tartışma ve iletişim blogu olduğunu ve yazarların blogta yayınladıkları yazı içeriklerinden şahsen sorumlu olacaklarını hatırlatmak isteriz.

Bütün bu küçük çabalarımız, toplumsal insanlık ve kazanılacak Dünya içindir.

Merhaba…